Yaklaşık yüz yıldır İslam’a dair yapılan akademik çalışmaların temel kabulü, İslam dünyasının düşünce bazında Orta Çağ’dan itibaren daimi bir gerileme içerisinde olduğuydu. Bu iddianın bir neticesi olarak da ilim sahasında Osmanlı devrinin, en iyimser ifade ile durağan bir dönem olduğu kabul edilmekte, bir başka ifadeyle Osmanlı ilim geleneği, kendisinden çok daha kapsamlı, dinamik ve görkemli bir ilimler geleneğinin sönük ve donuk bir takipçisi olarak resmedilmekteydi.
Ancak son yıllarda yapılan yenilikçi ve eleştirel çalışmalar, birtakım bulgu ve örnekler üzerinden evvelki kabulleri sorunlu bir hâle getirmiş ve sahanın yeni bir mecraya doğru yönelmesine zemin hazırlamıştır. Böyle bir zeminde Osmanlı dönemi İslam bilgi ve kültür birikimini üretkenlik ve durağanlık gibi indirgemeci kavramsallaştırmaların ötesinde, kendi bağlamında anlamaya yönelik çalışmalara ciddi ölçüde ihtiyaç duyulmaktadır.
İSAR, bu yaklaşımın bir uzantısı olmak üzere Osmanlı ilim geleneğini çok katmanlı bir anlayışla ele alarak onun hem İslami ilimler geleneği hem de genel düşünce tarihi bağlamındaki yerini yeniden tanımlamayı hedefleyen bir proje olarak Osmanlı’da İlimler Dizisi’ni hayata geçirmiştir. Bu tema etrafında her yıl düzenli olarak tertip edilen ve alanında uzman birçok akademisyenin katılımıyla gerçekleştirilen ilmî toplantıların birer çıktısı olan araştırmalar, editoryal bir sürecin ardından İSAR Yayınları tarafından müstakil bir kitap olarak neşredilmektedir.
İlk olarak temel İslami ilimlerin ele alındığı bu dizi kapsamında şimdiye dek Osmanlı’da İlm-i Kelam (2016), İlm-i Fıkıh (2017), İlm-i Tasavvuf (2018), İlm-i Tefsir (2019), İlm-i Hadis (2020) ve Ulûm-i Arabiyye (2021) kitapları neşredilmiş olup, 2022 sonlarında Osmanlı’da İlm-i Mantık ve Münazara kitabının raflarda yer alması planlanıyor.